ERZİN’İN İMAR DURUMU

İnsanoğlu barınma ve korunma eylemini kendi evrimi için her zaman ön planda tutmuştur. Yaşam ve gelecek insana mekanı çağrıştırır. Dünya düzeni içinde barınma, iklim şartları ve bölgenin özelliklerine göre değişkendir.

Konar-göçer olan ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Türkmenler, Çukurova yöresinde kendilerine yurt edindiklerinde çadırlarda yaşıyorlardı. Uzun yıllar ova-yayla ikileminde hep hareketli bir yaşam tarzı sürdürdüler. Mevsim ve mekan onların hareketlerini tayin eden çok önemli etkenlerdi. Toprağa bağlanma konusunda hiç acele etmediler. Tabiat onların, hürriyet ve hakimiyet duygusunu kamçılayan bir güçtü. Aşiret, aile ve hayvanları onların gelecek garantisiydi. Çadır, konar-göçerin yaşamındaki gerçekti.

Bu nedenle imar Türkmenler için XVIII. yüzyıla girerken söz konusu olabildi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında 1648 ve 1671 yıllarında Toprakkale’den geçen Evliya Çelebi Kınık şehrinden ve kaleden bahsetmektedir. Bugün için Kınık şehrinin yerini tam olarak tespit edemiyoruz. Tahminen Osmaniye ve Erzin arasındaki tepelerde kurulu olduğu sanılmaktadır. Bu durumda şehir mekan olarak genelde çadırlardan oluşmaktaydı ki, geriye herhangi bir eser ve kalıcı olabilecek bir yıkıntı dahi kalmadı.

Yine XVII. Yüzyıl başlarında yerleşime başlanan Kurtkulağı-Demirkapı arasındaki iskanlardan da elimize geçen somut bir konut veya yıkıntı yoktur. Ancak 1950 yıllarında Burnaz bölgesinde yıkıntı halinde bulunan ve adına “Yanık Değirmen” denilen taştan bir yıkıntı vardı.

İskan ile ilgili ilk bilgilere, Fırka-i İslâhiye zamanında 1865-1866 yıllarında rastlıyoruz.(148) Cevdet Paşa’nın kaleme aldığı Tezâkir isimli eserde bölge halkının “Huğ” adı verilen evlerde oturduğu belirtilmektedir. Bu evlerden örneklere 1950 yıllarında ve sonrasında dahi Erzin çevresi ile çiftliklerde rastlamak mümkündü. Eski Türklerde de rastladığımız bu evler, Erzin’lilerin hayıt diye belirttikleri Kelebek çalısının taze sürgünlerinden örülen duvar ve otlardan yapılırdı. Duvarları samanlı toprakla sıvanan bir veya iki odalı evin üstüne de, her bataklık veya sulak alanlarda bulunabilen “ Berdi” adı verilen sazlar konurdu. Bu tip evlere bütün Çukurova’da rastlanırdı. Sonraki yıllarda toprak biriketlerle yapılan evler genellikle bu dönemde betonarme oldu.

İmarda alt yapıyı oluşturan yol durumu ulaşım bölümünde detaylı olarak işlendi. Su ve ova, bu bölge halkı ve aşiretler üzerindeki etkisini tarihin her dönenimde hissettirmiştir. İsos Harabeleri arasında hala ayakta kalabilen su yolları (Karıncalı Taşoluk’tan gelen, Başlamış- Erzin Çayı göçmenler tarlası ve Çalılık’tan, Bazoğlan Mazısı’ndan TCDD Erzin İstasyonu’na ulaşırdı.) Tarihi kanıtlardır.(149) Bu günkü Erzin içme suyu İller Bankası’nın desteğinde Amanos Dağları’ndan 1951 yılında kente getirilerek halkın hizmetine sunuldu.(150) Kent içi yolların iki yanında arklardan akan sular, önceleri içmede kullanılır iken bugünlerde bahçeler sulanmaktadır(151)

Aydınlatma önceleri Lüks Lambası (Gazla çalışan lambalar) ve fenerlerle yapılmaktaydı.(152) Erzin’in bir yıllık gazyağı harcaması o yıllarda 1500 tenekeyi bulmaktaydı.

Elektrik, önceleri 2 dizel motorla 1961 yılı itibariyle sağlanarak halkın hizmetine sunulmuştur. Adana-İskenderun enerji nakil hattının 1965 yılında bölgemizden geçirilmesi ile Erzin, 1966 tarihi itibariyle ulusal sisteme bağlanmıştır.

Erzin’e batıdan giriş yolu iki ayrı güzergâhtan yapılmakta idi. Birisi Toprakkale’den Kısık Boğazı (Dara Geçidi adı da verilir) yolu ile Mustafalı altından girerdi. İkinci yol eski Adana yolundan Mahmutlu Çiftliği’nden Şıh’ın ocağından gelerek Göğce Seki denilen mevkiden (Girişin birisi de Erzin Lisesi yanından Mahmutlu Mahallesi’ne ve Bugünkü Çukobirlik yanından Dörtyol güzergâhına çıkardı) Battal’lıya ve oradan da Nurettin Mülayim’in evinin yanından (Buraya eskiden suların ikiye ayrıldığı yer anlamında Çetelbent denirdi) kentin merkezine çıkardı. Doğusundan gelen yol bugünkü Dörtyol güzergahı idi.(1908 yıllarında Cebel-i Bereket Mutasarrıflığı yapan Mehmet Asaf Bey anılarında bu yolu kullandığını yazar)

Erzin’le ilgili ilk imar işlerine, 1906 yılında Mutasarrıf Şükrü Paşa’nın başladığını biliyoruz.(153) Şükrü Paşa bu imar işleri nedeniyle bir soruşturma geçirerek görevinden alınmıştır.(154) (Bu konudaki belge kitabın sonuna eklenmiştir.)Yıllarca Erzin’in merkezinde berber dükkanı işleten Süleyman Sökmen’e göre (Erzin-Mahmutlu Çiftliğindeki evinde 10.08.1997 günü yapılan görüşmede), bugünkü Şükrü Paşa Caddesi (E-5 yolundan Erzin’e giriş, İstasyon Caddesi de denir) onun döneminde açılmıştır. Şükrü Paşa Mutasarrıflık binası ile birlikte çarşı merkezinde, Atatürk Heykeli’nin yan tarafındaki Çınarlı Kahve ve eklentileri 6 dükkanı yaptırmış ve onları daha sonra halka satmıştır.

Erzin'in belgesel imar bilgilerine 1947 yıllarında yayınlanan İller ve Belediyeler Dergisi kayıtlarında rastlıyoruz. (155) Erzin ile TCDD (Tren yolunun 1913 yılında başladığını biliyoruz) arasındaki bağlantıyı sağlayan yolun bu dönemde tam ve randımanlı olarak çalışmaya başladığını öğreniyoruz. Sulama işlerini sistemli olarak 1938 yılından itibaren Belediye Başkanlığı'nca düzenlendiğini anlıyoruz. Çarşı içi ve Mahallelerde yolların yapıldığını tespit ediyoruz. Yine bu dergi kayıtlarından 1947 yılı itibariyle kentte; 60 dükkan, 5 kahve, bir otel, bir han, 8 terzi, 3 lokanta, 5 berber, 7 arabacı, 4 kunduracı, 8 manifaturacı, 2 tesviyeci, 8 portakal mağazası, 4 un değirmeni, bir bulgur değirmeni, 3 saraç, 4 kasap ve 2 fırının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mersin-İskenderun yolu üzerinde bulunan kenti geceleri Belediye Başkanlığı'nın lüks lâmbalarının aydınlattığı belirtilmektedir. Çarşı merkezindeki 2 ulu Çınar'ın ve Atatürk Heykeli'nin, gelip-geçen yolcuların dinlenmeleri esnasında çok ilgi çektiği vurgulanmaktadır.

Cumhuriyet dönemi ilk imar plânına 1949 yılı itibariyle başlandığını, (156) ancak planın 1955 yılında tamamlandığını biliyoruz. İller Bankası tarafından 1976 yılında hazırlanan "Erzin Araştırma ve Plânlama Raporu (157) ile Atılım Şehir Planlama Limited Şirketi tarafından 2002 yılında uygulanan Nazım İmar Planı ve İlave Revizyon Uygulama İmar Planı Açıklama Raporu" *(158)** aşağıda sunulmuştur.

Son yıllarda büyük portakal bahçeleri halinde olup, geçit zorluğu yaşanan alanlarda açılan ara yollar, ana arterleri rahatlatmıştır. Ayrıca, konutların cephe ve çıkış noktaları düzenli ve rahat bir hale getirilerek, çok yönlü ve iyi komşuluk ilişkileri sağlanmıştır.

#1976 YILINDA İLLER BANKASI İMAR PLÂNLAMA DAİRESİ TARAFINDAN HAZIRLANAN ERZİN’İN İMAR PLANI RAPORU

Erzin’in mevcut imar plânı bölgede meydana gelen nüfus artışı sonucu yetersiz hale gelmiş bulunmaktadır.

Mevcut plânda istasyon caddesi üzerinde merkez fonksiyonları toplanmıştır. Kentin içinden geçen sulama kanalı, kenti mekansal alanda olduğu gibi, kentsel fonksiyonlar açısından da ikiye bölmektedir. Kanalın güney kesiminde bulunan merkez fonksiyonları, kentsel alan açısından sınırlanmış olduğundan, kuzey kesime, ana taşıyıcı aks üzerine; Küçük Sanatlar ve Pazar yeri kullanımları verilmiştir. Eski İmar Plânında: kenti E-5 Karayoluna bağlayan İstasyon Caddesi üzerinde Terminal, Resmi Kurum, Depolama ve Sanayi bütünü için yer ayrılmıştır. Erzin’in mevcut imar plânı, bölgesel ölçüde sorunları çözümlememekte, bölgesel bütünlük dışında kalmaktadır. Özellikle, kentin girişi üzerinde, kent örneğinden uzak bir konuma önerilmiş olan bu fonksiyonlar, etrafında meydana gelecek gerek konut, gerekse diğer kentsel kullanımlar vasıtasıyla hem bölgede bir büyüme noktası oluşturacak; hem de bu konumdaki sulanan verimli tarım arazisini kötü yönde etkileyecektir.

Bunun için imar plânında, yukarıda adı geçen kullanımların uygulanmamış olanlarının bu konumdan alınması ve genelde bölge ölçeğinde verilen plânlama amaçlarına uygun konumlara önerilmesi gerekmektedir. Adı geçen konumda bir resmi kurum tesisi mevcuttur. Erzin’in mevcut imar plânında önerilen yoğunlukların genel dağılımı pafta 5.1.5-a da verilmektedir.

Konut alanları için önerilen iki tip yoğunluk bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 188 hektar alan kaplayan 100 k/ha yoğunluğudur. Bu yoğunlukta kentsel doku belirlenmiştir. Ancak, plânın yapılmasından bu yana bu alanlar yukarıdaki yoğunluğa erişmemiştir. Kentin bu yoğunluk sınıfında olan alanlarında barınabilecek nüfus kaba olarak 18.800 kişidir. Kentsel alanların dışında, kentsel dokudan, kırsal kullanıma (Narenciye üretimi ile konutun aynı arazi mülkiyetinde gerçekleşmesi) geçiş yoğunluğu, gerek yeni portakal bahçelerinin yetiştirildiği alanlarda, gerekse mevcut alanlarda 24 kişi hektardır. Kırsal yoğunluk diyebileceğimiz bu alanlar toplam 343.75 hektardır ve 8250 kişiyi barındırabilecek niteliktedir. Mevcut imar plânına göre kentte, önerilen yoğunluklara ve alanlara göre 27.050 kişi yerleşecektir.

Çalışmamızda Erzin’in mevcut imar plânının getirdiği yoğunluk ve arazi kullanma tekrar gözden geçirilmiştir. Bölgede meydana gelen nüfus patlamasının Erzin üzerindeki etkileri diğer yerleşimlerden daha az olduğu görülmektedir. Bunun nedenleri ise; Erzin’in İsdemir’den uzak olması; E-5 Karayolu üzerinde olmaması, Erzin’deki tarımsal alanlarının fazla ve gelirinin çok yüksek olmasıdır. Bugün üzerinde az da olsa kentleşme baskısını gördüğümüz Erzin’in kırsal üretimi ve bu üretimin üzerinde yapıldığı topraklar, ileri ki dönemlerde sanayileşme ve kentleşmenin etki alanına girecektir.

Mevcut plânın yoğunluk ve alan kullanım kararları yanında, ilerde bölge ölçeğinde meydana gelecek nüfus ve fonksiyon dağılımı incelenmiştir.

Bölge ölçeğinde çalışmalar sonucu, Erzin kent merkezi fonksiyolarının büyük bir değişime uğramayıp, kentin merkezinde Erzin yerleşimine yeterli bir seviyede kalacağı öngörülmüştür. İstasyon Caddesi üzerinde bulunan depolama alanlarının bölgenin ihtiyacını karşılayacak bölgesel depolama alanlarında gerçekleşeceği plânlanmıştır. Konum olarak bölgesel depolama kullanımı Erzin’den uzakta olmayacaktır. Bazı resmi kurumlar, terminal kent merkezinde yer alacaktır. (Bkz pafta 5.1.5-b) Mevcut imar plânında önerilmiş olan resmi kurum ise yerinde bırakılmıştır. Bunun dışında Erzin’in sanayi için yer ihtiyacı Leçe’likte bulunan bölgesel sanayi merkezi tarafından karşılanacaktır.

Konut bölgeleri açısından Erzin kent merkezini Dörtyol’a bağlayan yol üzerinde gelişim düşünülmektedir. Plân döneminde bağlantısı kuvvetlendirilecek bu aks ile Erzin’in Dörtyol ve Payas ile bağlantısı E-5 Karayolu hizmetleri arasından alınacaktır. Güneyden çıkan bu bağlantı aksı boyunca yeni konut alanlarının açılması ile, yerleşimin istasyon çıkışındaki sulanan tarım arazisine kayması önlenecektir.

Konut yoğunlukları açısından mevcut plânda 24 k/ha. yoğunluk, genelde 25 k/ha. yoğunluğa çıkartılmıştır. Kentsel dokunun daha hakim olduğu alanlar ile mevcut imar plânında 188 k/ha verilmiş olan konut alanlarında yoğunluk 150 k/ha olarak öngörülmüştür. Gerek yerinde, gerekse hava fotoğraflarından yapılan doku çalışmaları sonucunda eski plânda 24k/ha. yoğunluk taşıyan bazı konut alanlarının yol boyunca iki tarafta daha yoğun bir yapıya dönüştüğü izlenmiştir. Bu alanların bir kesimi mevcut imar plânında bulunan bu yerlere ait 24k/ha yoğunluğu aşmaktadır. Bunun için yukarıda adı geçen kesimlere 150 k/ha yoğunluk verilecektir.

Özet olarak, bölge ölçeğinde hazırlanan plânda Erzin yerleşimi için önerilen; Kent plânlama dönemi boyunca doğu kesime doğru gelişecektir. Kentin doğu kesimine doğru gelişmesi, batı kesiminde bulunan, mevcutta kuyularla, ilerde Arslantaş Barajı projesi ile sulanan kıymetli tarım arazilerinin korunmasını sağlayacaktır.

Kentin doğu kesiminde bulunan İçmeler, bölgesel turizm açısından önem taşımaktadır. Mevcutta, Erzin Belediye Başkanlığı İçmelerde bazı tesisler geliştirmektedir. Ancak, bu tesisler yeterli ve düzenli olmamaktadır. Yörenin doğal varisi olan İçmecelerin Erzin İmar plânı içine alınıp plân çerçevesinde değerlendirilmesi ilerde çıkacak problemlerin çözümlenmesini ve bu tabii değerin değerlendirilmesini sağlayacaktır.

#ERZİN (HATAY) NAZIM İMAR PLANI VE İLAVE REVİZYON UYGULAMA İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Erzin, Çukurova bölgesinde, Hatay İline bağlı bir ilçe merkezidir. Adana-Hatay karayolunun 80. km. sinde, Adana'ya 87. km Hatay'a 100km. Osmaniye'ye 21 km.mesafede bulunmaktadır. Erzin yerleşmesinin 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre nüfusu 33.780 kişidir.

Kentte tarım ana ekonomik uğraştır. Yerleşmenin I. Ve II .Sınıf tarım toprakları üzerinde yer alması ve iklim koşullarının elverişli olması nedeniyle narenciye üretimi oldukça önemli ekonomik girdiler sağlamaktadır.Bu üretime bağlı olarak ürün özellikleri nedeniyle de son dönemde depolama ve işleme tesislerinin yapımı hızlanmıştır.Bunun dışında Erzin'in doğusunda bulunan içmelerde yerleşmeye önemli bir sağlık turizmi potansiyeli katmaktadır. Son dönemde Akdeniz bölgesinin doğu kesimi ile Güneydoğu Anadolu bölgesinin batı kesimindeki yerleşmeler doğu Akdeniz kıyı bandını ikinci konut alanı ve günü birlik turizm alanı olarak kullanmaya başlamıştır. Bu nedenle bölgedeki kıyı yerleşmeleri bu taleplerin olanaklarından faydalanmaktadır .Bu üç önemli unsur Erzin yerleşmesini öncelikle tarım (özellikle narenciye üretimi) ve turizm kenti olarak tanımlamamıza neden olmaktadır.

Yerleşmenin ilk imar planı 1969 yılında yapılmış ancak 1972 yılında İsdemir'in yapılması ile alt bölgedeki tüm kentlerin nüfus artışları hızlandığından plan hedeflerine ulaşılamamıştır .1984 yılında yapılan plan revizyonunda ise yerleşmenin tarımsal özellikleri net olarak tanımlanmış ancak turizm potansiyeli ile gelişme özellikleri saptanamamıştır .Bu nedenle plan hedefleri ile arazi kullanımı arasında çelişkiler doğmuştur.Bunun yanı sıra planın mekansal düzenleme aksakları, parklar ve diğer donatı alanları uygulama gecikince konut önerileri zamanında uygulanamamış ,planda öngörülen bazı ana ulaşım alanlarının işgaline uğramışlardır. Bu durum planın uygulanmasını olanaksız hale getirmiştir Uygulanamayan 1984 planını yaşatabilmek amacıyla 1997 yılında yeni bir revizyona gidilmiş ancak bu planın yapımında da 1985-1997 aralığında yapılan plan değişikliklerinin plana işlenmesinden öte gidilemediğinden kentin önemli sorunlarını çözecek bir yaklaşım ortaya konamamıştır .Bunun nedeni ise sağlıklı imar planı yapımı için gerekli olan hali hazır haritaların yapılmamış ve ana kararlardan biri olan çevre yolunun nereden geçebileceği konusunda karar verilmemiş olmasıdır. Kentin mevcut yerleşik alanında ilk hali hazır harita yapımından sonraki gelişmelerin haritaların revize edilerek tespit edilmemiş olması nedeniyle uygulama sorunlarının görülemeyişi 1997 revizyonu 1984 planından farksız hale getirmiştir. Yine 1997 revizyonundan önce kullanımına açılan oto yolun Erzin ve çevresine olan etkileri plana yansıtılmamıştır. Bu nedenlerle 1997 revizyonu Erzin yerleşmesinin mekansal sorunlarını çözmekten ve gelişmesini yönlendirmekten uzak kalmıştır.

Bu değerlendirme sonucunda Erzin yerleşmesi için elde edilecek uygulama imar planının, mevcut yerleşmenin özelliklerini tespit eden ve bu tespitleri plana yansıtan, bölgesel yatırımların yerleşmeye etkilerini değerlendiren ve bu etkileri planlamada bir girdi olarak kullanan, yerleşmenin mekansal sorunlarını çözebilen bir yaklaşımla ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.Bu çerçevede Erzin yerleşmesinin harita revizyonu da sayılabilecek tarzda 1984 sonrası yaşadığı tüm değimleri haritacılık teknikleri kullanılarak halihazır haritalar üzerine işlenmiştir.Bu çalışma 1984 ve 1997 planlarının yerleşmenin sorunlarını çözme yönündeki yaklaşımlarını ortaya koyduğu gibi yapılacak ilave revizyon imar planına yol gösterici özellikler taşımaktadır.

Erzin yerleşmesi ile ilgili olarak yapılan tüm planlama çalışmalarının vardığı ortak bir ana fikir oluşmuştur.Bu ana fikir 66 yerleşmenin tarımsal faaliyetleri yerleşme için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle kentin büyümesi yolu ile verimli tarım toprakları yok edilmemelidir. Ancak bu durum kentin büyümesinin önünde bir engel olarak görülmekten çok kentin gelişmesinin temel taşı olarak algılanıp tarım alanlarının alabildiğine özenle korunması gereklidir. Bu nedenle kentsel alanın yoğunluğunun yüksek tutulması zorunluluğu doğmuştur".şeklinde belirmiş ve kent merkezinde benzer büyüklükte kentlere nazaran daha yoğun bir yapılaşma hakkı tanınmıştır.Süreç içinde yürürlüğe giren imar planlarının ulaşım kararları ilkesel olarak korunmuş fakat uygulama olanağı bulunmayan bölgelerde alternatif çözümler üretilmiştir. Konut alanlarında yoğunluk kararları 1984 planı yaklaşımına yakın önerilerle oluşturulmuş ancak planda eşitsizlik ve uygulama sorunları yaratan unsurlar ortadan kaldırılmıştır. Ana ulaşım aksları boyunca gelişen ticaret alanları kent merkezinde üst katlara sıçramaya başlamıştır. Süreç içinde ticaret akslarında üst katların iş yeri olarak kullanımının yoğunlaşacağı düşünülmüş ve plan notları buna olanak sağlamıştır.

ARAZİ KULLANIMI ALAN (HA)
KONUT ALANI 446,60
TİCARET ALANI 24,59
PAZAR ALANI 2,36
SANAYİ VE DEPOLAMA ALANI 10,12
KÜÇÜK SANAYİ ALANI 2,07
K.D.K.Ç. ALANI 7,71
AKARYAKIT İSTASYONU ALANI 1,82
KONAKLAMA TESİS ALANI 0,55
TERMİNAL ALANI 0,58
TURİZM TESİS ALANI 1,74
RESMİ KURUM ALANI 4,78
BLD. HİZMET ALANI 6,72
KÜLTÜR TESİS ALANI 0,78
İLKÖĞRETİM TESİS ALANI 7,54
ORTAÖĞRETİM TESİS ALANI 6,20
SAĞLIK TESİS ALANI 2,30
SPOR TESİS ALANI 9,61
DİNİ TESİS ALANI 0,72
AĞAÇLANDIRILACAK ALAN 15,64
YEŞİL ALANLAR 58,22
BAĞ BAHÇE ALANI 76,00
YOLLAR 366,69
TOPLAM 1053,34

EK : pafta 5.1.5-a , pafta 5.1.5-b

KAYNAKLAR :

  1. Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu. Fırka-i İslâhiye ve Yapmış Olduğu İskan.İst.Üni.Edb.Fak.Tarih Dergisi 1973
  2. Süleyman Sökmen. D: 1318(1902)
  3. Hatay İl Yıllığı 1967.
  4. Belediyeler Yıllığı. C:1. İller Bankası Ankara 1949. Güney Matbaacılık ve Gazetecilik TAO 815s.
  5. Aynı eser.
  6. Süleyman Sökmen D.Tarihi 1318 (1902)
  7. T.C.Başbakanlık Osmanlı Arşivleri. İ.Dahiliye. 1325.L.6-29(12.11.1907)
  8. İller ve Belediyeler Dergisi. 1947/3-4. S:18-19.
  9. Belediyeler Yıllığı. C:1. İller Bankası Anakara 1949. Güney Matbaacılık ve Gazetecilik TAO.815s.
  10. Dörtyol, Payas, Yeşil, Erzin, Kuzuculu Araştırma ve Plânlama Raporu 1976. İller Bankası İmar Plânlama Dairesi Başkanlığı.112s.
  11. Erzin (Hatay) Nazım İmar Planı ve İlave Revizyon uygulama İmar Planı Açıklama Raporu. Atılım Şehir Planlama Ltd.Şti. Gaziantep 2002. 3.s

Telif Hakkı 2021. Tüm Hakları Saklıdır.