ERZİN’DE İDARİ YAPI
Bölgemizin çeşitli tarihlerde bir çok devletlerin hegemonyasına girerek değişik yönetimler sergilemesini tek tek anlatmak gerekmiyor. Aslında, XVI. yüzyılın sonunda oluşan kentimiz çekirdeği, idari yapıdaki şekillenmenin Osmanlı Devleti döneminin anlatılması gerektiğini kendiliğinden ortaya koymaktadır. Tabi ki, bu idari yapılanma da Selçuklu Dönemi’ne de yer verilmesi tarihi bir gerçeğin tespiti olacaktır.
Liva (Sancak) Merkezi olarak Mutasarrıflar’ın yönetiminde (1906-1911) etkin rol oynayan Erzin’in, idari yapısından önce o dönemin bazı kavramlarını açıklamak konunun iyi anlaşılabilmesi için etkili olacaktır. İdari Yapıda yönetilenlere ait kavramlarla, yönetenlere ait tanımlamaları maddeler halinde kısaca tarif etmek konuyu özümlemek açısından çok önemlidir. İdari Adlar(76) XIII. ve XIV. asırlarda şekillenmiş olup bugünlere kadar değişik yorumlarla uygulanmıştır. Bu terminoloji hala yönetimde geçerliliğini korumaktadır.
#YÖNETİM BİRİMLERİ
#EL/İL
Memleket, Yöre, ve Diyar anlamında Türkçe bir kelimedir. İl, sözcüğü Türk Dil Kurumu Sözlüğü esas alındığında, sınırları çizilmiş ve bir Vali’nin yönettiği bölüm tanımı yapılarak, Anayasal ifadesi ile “Vilayet; illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır” denilmektedir.
#BEĞLERBEĞLİK
Askeri bir sınır tanımlaması olan bu kavram, önceleri Vilayet sözcüğünü sonraları da Eyalet tabiri ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır.
#EYALET
Hükmetmek, idare etmek anlamındadır. Sınırlı da olsa bağımsızlığı ifade ederken birkaç ilin toplamını kapsardı.
#VİLAYET
Türkçe’deki il kelimesi ile bugün dahi örtüşmektedir. XII. ve XIII. Yüzyıllarda Anadolu Vilayeti, Rum Vilayeti adıyla en geniş anlamında ifadesini bulmuştur.
#SANCAK/LİVA
İdari bir bölgenin merkezine verilen addır. Askeri anlamda, aynı bayrak altında savaşa giden bir mıntıka demektir. Liva merkezi, zamanın otoritesine bağlı olarak şartların getirdiği ortamlara göre o bölge içinde değişik kent merkezlerine aktarılmaktaydı. Daha sonraları “Kaza” kavramı ile ifade edilen, Sancak / Liva Merkezleri, bu günde kaza tabirini veya ilçe adını taşımaktadır.
#KAZA
Kadıların bulunduğu merkezlere verilen bir addır. Osmanlı Devleti’nde bu tanım XVI. yüzyılda gerçek anlamı ile belirlenmiştir. Aslında, bağımsız bir idareyi kapsar. Bu günde idari açıdan Vilayet’in, kendi sınırları içinde kullanılan bir yönetim şeklidir.
#NAHİYE/KASABA
Yöre, Çevre, ve Memleket anlamında kullanılmıştır. Kazanın bir alt bölümüdür. Cumhuriyet döneminde “Bucak” ifadesini de alan bu yönetim birimi, bugün için kasaba adıyla yerini korumaktadır.
İdari Yönetim’in merkezlerine verilen bu isimler zamana bağlı olarak birbiriyle karışarak, merkezi otoritenin gücüne göre derecelendirilmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, sınırlara göre değişerek kelime anlamlarında bozulmalar olmuş veya belli bir gücü ifade etmiştir.
#YÖNETİCİLER
#BEĞLER-BEĞİ
Selçuklular’da ve Osmanlı Devleti’nde eşdeğerli olarak kullanılıp, büyük ilin yöneticisi anlamındadır. Bir çok büyük yerleşim alanlarını içine alan merkezi bir otoritenin adıdır. Örneğin; Rumeli veya Anadolu Beğler-beği gibi.
#VALİ
Belli bir bölgenin hakimi anlamındadır. Ancak, zamana bağlı olarak özellikle Osmanlı Devleti’nde, Nahiye kavramından Beğler-beği tanımlarına varıncaya kadar bir çok değişkenlikler göstermiştir. Örneğin: Adana veya Hatay gibi.
#BEĞ/SANCAK BEĞİ
Sınırları çizilmiş belli bir merkezin otoriter başına verilen bir addır. Örneğin: Payas gibi.
#MUTASARRIFLIK
Hakimiyeti elinde tutan ve kullanan kişilere verilen addır. Zaman içinde bölge ve bağlı merkezlerin idari amirliğini yapan valiler olarak değer kazandığından, Cumhuriyet döneminde bu rütbe “Vali” unvanı ile bugünkü karşılığındaki yerini almıştır. Örneğin: Cebel-i Bereket Mutasarrıflığı gibi.
#KAYMAKAM
Makamın yerine geçen yani, vekil anlamındadır. Osmanlı Devleti dönemlerinde ve özellikle XVIII. Yüzyıldan itibaren bugünkü anlamını kazanmıştır. Örneğin: Osmaniye ve Dörtyol gibi.
#NAHİYE MÜDÜRÜ
Cumhuriyet döneminde bucak ile ifade edilen bir birimin adı iken bugün için kaldırılmış olup kasaba anlamında kullanılıyorsa da böyle bir unvan mevcut değildir. Örneğin: Erzin veya Ayas gibi.
#MUHTAR
Yönetimin en küçük birimi olan bu unvanı, XIV. Yüzyıldan bugüne tam anlamı ile kullanmaktayız. Esas itibariyle seçimle belirlenmiş halkın temsilcisi anlamında kullanılmakta ve uygulanmaktadır.
Yönetim birimleri ile yöneticilerin tariflerinde ara birim ve güç ifade eden makam isimleri varsa da konumuz itibariyle onları burada anlatmaya gerek yoktur. Bölgemiz yönetim merkezlerini ve yöneticilerini genelleme yaparak bugünlere ulaştırmak bize göre daha anlaşılır olacaktır.
İdari yapıdaki tanımlardan iskan merkezleri isimlerine gelince, bu terimler bugün de aynı anlamda kullanılmaktadır. Şehir, Kent, Kasaba, Bucak, Nahiye, Belde, Köy, Mezra, Yayla, Ağıl ve Oba v.b. konar-göçer düzenden yerleşik düzene geçene kadar, kademeli olarak uygulanmıştır. Hala ekonomik ve sosyal nedenle bazı aşiret ve boyların mezra, ağıl ve oba ile yayla terimlerine eş değer olan merkezleri kullandıklarını görüyoruz.
İdari Merkezler açısından Selçuklu dönemi ile ilgili olarak bölgemize ait açık bir ifadeye rastlamadım. Ancak, XII. Yüzyılda Anadolu Birliği’nin kurulduğu esas alınarak, II. Kılıçaslan’ın idari teşkilata geçip, on bir oğluna ülkeyi paylaştırarak melik unvanı ile dağıtım yaptığına şahit oluyoruz. Ahlat’tan Denizliye kadar uzanan Anadolu üzerinde güneye yeterli ağırlığı veremedikleri anlaşılmaktadır. Ancak, kayıtlarda Antakya için “Dâr’üs-Sugr” uc –sınır şehri diye bahsedildiğini görüyoruz. Bu nedenle idari yapıyı Osmanlı Devleti dönemi ile başlatmamız gerekmektedir. Tarihi belgelere göre Erzin’e en yakın yerleşim merkezi ismine Osmanlı Devleti döneminde, Halep Beylerbeyliği sınırları içinde, 1568-1574 yıllarında “Uzeyr”e (Özerli) rastlamaktayız. Bu merkez bugünde, Dörtyol ilçesine bağlı olarak özgün yapısını devam ettirmektedir.
XVI. yüzyılın ikinci yarısında, Adana Eyaleti’ne bağlı Kınık yerleşim alanının, Erzin- Osmaniye arasında ve Toprakkale beldesinin güney –doğusunda bulunduğunu tespit ediyoruz.
XVII. yüzyılda Halep Sancağı bir çok kopmalardan sonra kendine bağlı 8 sancakla idaresini devam ettirmektedir.(77) Uzeyr’de (Özerli) bu sancaklar arasındadır.
XVIII. yüzyılda, Uzeyr liva merkezi olarak Adana Eyaleti içinde yer almaktadır.(78)
Yine 1831 tarihli Osmanlı İmparatorluğu İdari Taksimatı’nda Adana Eyaleti içinde bulunan 7 sancaktan birisinin de Uzeyr olduğu belirtilmektedir.(79)
1856-1857 tarihlerindeki Salname-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye isimli esere göre Kınık yerleşim merkezi, Adana Eyaleti Uzeyr Livası sınırları içindedir.(80)
Osmanlı Devleti İdari Yapılanması, 1839 Tanzimat Fermanı ile yepyeni özelliklere ve uygulamalara sahne olmuştur. En önemli idari teşkilatlanmayı 8.11.1864 yılında çıkan İdare-i Vilayet kanunu ile görmekteyiz. Uzun yıllar Halep Eyaleti’ne bağlı bulunan bölgemizin, XVI. yüzyılda başlayan Adana Eyaleti’ne bağlılığı bundan böyle kesinlik kazanmıştır.
Salname-i Vilayet-i Adana isimli eserin 1873 tarihli kayıtlarında Payas Sancağı’nın sınırları, Payas’la Osmaniye arasında gösterilmiştir.(81)
Bölgemizin Cebel-i Bereket adı ile örgütlenmesi:1877 yılı itibariyle oldu.(82) Sancak Merkezi Payas’tan Osmaniye Yarpuz’a nakledildi. O tarihte Cebel-i Bereket Sancağı’na bağlı Osmaniye ve Payas Kazaları vardı.
1893 yılı kayıtlarında da bölgemizdeki liva adının, Adana Vilayeti’ne bağlı Cebel-i Bereket Sancağı olarak hakimiyetini sürdürdüğüne şahit oluyoruz.
Cebel-i Bereket’in daha sonra 1906 yılı itibariyle Osmaniye Yarpuz’dan Erzin’e nakledildiğini görüyoruz. Liva merkezi mart 1910 tarihinden sonra da tekrar Osmaniye merkezine taşınıyor. Erzin 22.12.1909 tarihinde çıkarılan bir talimatla Dörtyol’a bağlı bir Karye’ye (Köy) dönüştürülüyor. Erzin, 24.5.1914 tarihinde de yeniden nahiye merkezi olarak tescil ediliyor. Bu konudaki idari talimatlar orijinal metinler ve bugünkü dilimize çevrilmiş haliyle belgeler bölümünde kitabın sonuna eklenmiştir.
Cumhuriyetin ilanı ile başlayan yeni yapılanmada bölgemizin Cebel-i Bereket adı ile 1933 yılında, Osmaniye Merkez kabul edilerek Adana’dan ayrı bir vilayete dönüştürüldüğünü görüyoruz. Osmaniye dahil, Ceyhan, Dörtyol, İslahiye ve Bahçe kazaları da bu merkeze bağlandı.(83) Bu dönemde Erzin’in, bir Nahiye merkezi olarak Dörtyol İlçesi’ne bağlı olduğunu belirliyoruz. Erzin’e bağlı köyler de; Başlamış, Burnaz, Hamidiye, Selimiye, Sarımazı, Dutlupınar, Kızlarçayı, Kuyuluk ve Lülük’tür.(84) “Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimiz” isimli eserden yaptığımız tespitlere göre de, Arap Harfleri ile Osmanlıca yazılmış bu köy isimlerinin yanında latince harfleriyle de yazıldığını görmekteyiz. Cebel-i Bereket Sancağı tanıtımı ile ilgili belgede Erzin ve Payas nahiyeleriyle birlikte 21 köyün yanında çiftliklerin de adlarına yer verilmiştir. Erzin’e bağlı bu çiftliklerin de; Karahüyük, İkizoğlu, Cafer’in Çiftliği, Kaba Hasan Çiftliği, Hamam Köy, Köleli ve Mahmutlu Çiftlikleri olduğu belirtilmektedir.(85)
Cebel-i Bereket Vilayeti, 20.05.1933 tarihinde kabul edilen 2197 Sayılı Kanunla kaldırılıp bütün teşkilatı ile birlikte Adana iline bağlanmıştır. Bu Kanun, 27.05.1933 tarih ve 2411 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte İslahiye Kazası’da Gaziantep Vilayetine devredilmiştir. Bilindiği üzere bu durum Fransızlarla imzalanan 21.10.1921 tarihli Ankara Anlaşması gereğince 07.07.1939 tarih ve 3711 ( Resmi Gazete: 11.07.1939 tarih 4255 sayılıdır) sayılı Kanunun yürürlüğe girmesine kadar devam etmiştir.
"Hatay Vilayeti’nin Teşkiline Dair Olan 3711 Sayılı Kanuna Ek Kanun" 16.10.1939 tarihinde 3732 sayı ( Resmi Gazete 10.10.1939 tarih 4340 sayılıdır) ile yürürlüğe girince, Dörtyol kazası da bütün teşkilatı ile Adana İlinden Hatay İline nakledilmiştir. Erzin Nahiyesi bu tarihte Bakanlar Kurulunun 2/12572 sayılı kararı ile 8.1.1940 tarihinde; Kızlar Çayı, Başlamış, Lülük, Bornaz, İmraniye (Turunçlu), Sarımazı, Dutlupınar, Çanlı, Hamidiye, Selimiye ve Akpınar’dan oluşmaktaydı.(86)
Daha sonraki yıllarda da idari teşkilatı değişmeyen Erzin , Hatay İli, Dörtyol İlçesi’ne bağlı olarak 10 köy ve merkez nahiyesi ile birlikte uzun süre kurumsal hüviyetini devam ettirmiştir.(87)
Türkiye Cumhuriyeti’nde pek çok köklü değişikliğe neden olan 1960 ihtilalinde Erzin adı “Yeşilkent” olarak değiştirilmişse de çizelgelerde ve tanıtımlarda parantez içinde Erzin sözcüğü hem idari makamlarca ve hem de halk tarafından kullanılmıştır.(88)
Bu durumu 1.11.1985 yılında İçişleri Bakanlığı’mız tarafından çıkarılan Mülki İdare Talimatı’ndan da tespit ediyoruz. Bu talimatta Erzin’in idari yapısındaki teşkilatlanmanın nahiye bazında bu günkü anlamda düzenlendiğini görüyoruz. Yeşilkent Bucağı merkez olmak kaydıyla; Başlamış, Gökdere, Kızlarçayı, Kuyuluk, Turunçlu (İmraniye) ve Yoncadüzü (Lülük) bağlanmıştır. Bornaz’ın Turunçlu’ya bağlandığını ve Gökdere Köyü’nün ilk defa Erzin Bucağı’na dahil edildiğine şahit oluyoruz. Ayrıca ; Sarımazı, Çanlı, Dutlupınar, Hamidiye ve Akpınar’ın Ceyhan İlçesine, Selimiye Köyü’nün de Osmaniye’ye bağlandığı çizelgeden anlaşılmaktadır.
Erzin, 4.11.1987 tarih 19507 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 19.6.1987 tarih 3392 sayılı Kanunla ( Türkiye Genelinde Kurulan 103 ilçeden biri olarak) yeniden ilçe olmuştur.(89)
Bağlı köylerine gelince, yine merkez ilçe yanında; Başlamış, Gökdere, Kızlarçayı, Kuyuluk, Turunçlu ve Yoncadüzü köylerinden teşekkül etmektedir. İlçe oluncaya kadar geçen süredeki mülki amirlerden (Cebel-i Bereket ve sonraki dönemler) tespit edebildiğimiz kadarı aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir. İlçemizin ilk Kaymakamı Mustafa Aydın olup, 1.9.1988 – 31.8.1990 tarihlerinde hizmet vermiştir.(90) Sonraki yıllarda Bekir Kocakundakçı 1.9.1990-28.10.1993, Fikret Çuhadaroğlu 28.10.1993-12.9.1996, Nazmi Günlü 19.10.1996-20.3.2000, Hasan Öztürk 18.10.2000-29.9.2004, Mustafa Adıgüzel 9.10.2004-25.8.2008, Ilhan Abay 27.8.2008-12.8.2010 ve İskender Yönden 12.8.2010 tarihi itibariyle Erzin'de, Kaymakam olarak görev üstlendiler. Ayrıca Ali Yerlikaya (1991 yılında) ve Cumhur Sezer'in de (2000 yılında) vekil Kaymakam olarak Erzin'de görev aldıkları kayıtlardan anlaşılıyor.
İlçe Mülki İdare Teşkilatı düzenlemeleri ve diğer resmi dairelerin hizmete girmesi 1.9.1988 tarihinden itibaren başlamış olup, zamana bağlı olarak yıllar içinde tamamlanmıştır.(91) İlçe Özel İdare Müdürlüğü 1988 yılı sonu itibariyle hizmete girmiştir. Öncelikle eski yıllarda Jandarma’nın üstlendiği Emniyet Teşkilatı, 1976 yılı itibariyle Dörtyol Emniyet Amirliği’ne bağlı iken, 1988 yılında Emniyet Amirliği düzeyinde Erzin’de başlamış olup, 1992 yılında Emniyet Müdürlüğü’ne yükseltilmiştir. Yine 1587 Sayılı Kanun ile 1.9.1974 yılında (Resmi Gazete; 16.5.1972) Dörtyol İlçesi’ne kaldırılan Nüfus Müdürlüğü yeni ilçe teşkilatı ile birlikte 1988 yılında Erzin’deki hizmetine başlamıştır. Adliye ve Mahkemeler 1990 yılından itibaren hizmete girmişlerdir. PTT hizmetleri, yeni bina ve otomatik santral 1987 yılında 5700 kapasite ile birlikte halka sunulmuştur. Tapu işlemleri de bilgisayar destekli olarak teşkilatla birlikte hizmete girmiştir. Orman İşletme Şefliği 1950 yıllarından bugünlere devam etmektedir. Erzin Müftülüğü ile yapılan görüşmelerde, ilk camiinin; 1900 yılında Mustafalı Mahallesi’nde, ikinci caminin 1907 yılında Mahmutlu’da, üçüncü caminin merkezdeki çarşı camii olarak 1911 yılında yapıldığını öğreniyoruz. Sonraki yıllarda; Gökdere Molla Ömer 1913, Turunçlu 1951, Yoncadüzü 1940, Kızlarçayı 1950, Gökdere Merkez 1957, Karıncalı Yaylası Merkez 1957, Gökdere Çarçabuk ile İsalı Mahallesi 1969, Kuyuluk 1972, Aşağı Burnaz 1978, Erzin İçmeler 1980, Hürriyet Mahallesi (Göçmenler) 1980, Telli Mescit 1982, Aydın Cami 1986, Yeşiltepe 1987, Karıncalı 1990, Fatih 1992 ve Başlamış Yeni Cami 1994 sayabiliriz.
Mahalli İdare olarak da çok eski dönemlere dayanan Erzin Belediye Teşkilatı’nın Yurt Ansiklopedisi’ne göre 1928 kurulduğu belirtilmektedir. Ancak, Erzin Belediye binasındaki Başkanlar çizelgesi ve resimli kronolojik askıdaki ilk Belediye Başkanı’nın Mülayim Osman Efendi olduğu ve 1906-1908 tarihleri arasında hizmet verdiği belirtilmektedir. Yine Yurt Ansiklopedisi’nden tespit edebildiğimiz kadarı ile Erzin’in 1906 yılında Nahiye olduğudur. Bilindiği üzere 2000 nüfuslu yerleşim merkezlerinde Belediye Teşkilatı kurulduğu ve 1960 yılına kadar da Belediye Başkanları atama ile görevlendiriliyordu. 1963 yılı itibariyle Belediye Başkanları seçimle iş başına gelmektedir. Bugünkü Belediye binası eski binanın (Eski Belediye Binası 1936 yılında yaptırılmıştı.) yerine yeniden inşa ettirilerek 9.9.1972 tarihinde hizmete girmiştir. (92)
Erzin Belediye Başkanları; Mülayim Osman Efendi 1906-1908, Abdullah Aksoy 1916-1920, Mustafa Sökmen 1920-1921, Halil Efendi (Karakurum) 1930-1934, Hacı Karakurum 1934-1938, Salih Vural 1938-1950, Osman (Hacı) Çelen 1950-1954, Mahmut Eser 1954-1955, İsmail Karaalp 1955-1957, Recep Karakurum 1957-1960, Selahattin Sungur (Nahiye Müdürü olup 1960 ihtilali sırasında Belediye Başkanlığı da yaptı) 1960-1963, Kadir Karakurum 1963-1967, Refik Özsoy 1968-1973 ile ikinci defa 1977-1980, Cengiz Koç 1980- 1981, Hanifi Çetin 1981-1984, İ. Sıtkı Kara 1973-1977 ile ikinci defa 1984-1989, Kazım Ertaç 1994-1999 ve Mehmet Güven 1989-1994 ile ikinci defa 1999-2004 ve üçüncü defa da 2004-2009, Kasım Şimşek ise 29.3.2009 tarihinde göreve başlamıştır. Tarihlerden de anlaşılacağı üzere aralardaki boşluklar da başka Belediye Başkanları varsa da tespit edilememiştir.
İdari Yapının temel taşlarından olup, en küçük birimin başı olan muhtarlıkların da uygulamada ayrıcalıklı yerleri vardır. Seçilmiş anlamına gelen Muhtarlık Kurumu, XIV. Yüzyıla inen bir teşkilat olarak 1826 ve 1833 yıllarındaki düzenlemelerle bugünkü anlamda köy ve mahallelerin düzeni içindeki yerini almıştır.(93)
Erzin’in eski mahalleleri, kurucularının adları ile anılmaktadır. Başlangıçta, Mustafalı, Kara Mustafalı ve Mahmutlu mahalleleri kurulmuştur. İsalı Mahallesi’nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sonunda Türkiye’ye göç eden Bosna Halkı tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Isa’lı Mahallesi; Gazzaklar, Ali Tabaklar ve Arıklar isimli aşiretlerden kurulmuş olup, Osmaniye Vilayet oluncaya kadar (1933) Karamustafalı Mahallesine bağlı idi.(94) O tarihten sonra İsa’lı Osmaniye’den ayrılarak Erzin’e bağlı 4. mahalle olarak idari mekanizma içindeki yerini aldı. Bugün için Erzin’deki mahalleler toplam olarak 10 tane olup alfabetik sıra ile; Bahçelievler, Cumhuriyet, Hürriyet, İsalı, İstiklâl, Kara Mustafalı, Mahmutlu, Mustafalı, Şükrü Paşa ve Yeni Mahalle’dir.
Erzin’deki İdari Yapıda düzenlemeleri, Anadolu içinde Selçuklular’dan bugüne izlemek mümkün olmaktadır. Erzin idari açıdan en büyük unvanı “LİVA” olarak yaşamış bir yerleşim merkezidir. Liva yani Sancak Merkezleri’ni, Osmanlı Devleti döneminde ilk defa XVII. Yüzyılda görmekteyiz. Mutasarrıfların yönetimindeki Sancak beyleri sistemine XIX. Yüzyılın ikinci yarısında bugünkü Vali’lik konumunda şahit oluyoruz. Bu nedenle 1906-1910 yılları arasında Cebel-i Bereket Mutasarrıflığı Merkezi durumunda olan Erzin’in sosyolojik ve politik olarak bölgedeki ağırlığı hep hissedilmiştir.
Cumhuriyet döneminde düzenlenen Vilayet İdaresi Kanunu(95) ile (18.4.1929 tarih ve 1426 sayılı) Nahiye Teşkilatları, Mülki ve Mahalli İdare’nin yapısında bugünlerin başlangıcı olmuştur. Nahiye Teşkilatı içinde; Sağlık, Nüfus, Tapu, Adliye, Vergi, ve Güvenlik (Jandarma) gibi temel yönetim birimleri yer almış olup, kentin büyüklüğü oranında bu kurumları ve yenilerini çoğaltmak mümkündü. Bu Kurumların 1950 yılları ve sonrasında bugünkü hükümet konağı yerinde bulunan binada hizmet verdiklerini hatırlıyorum. Kaldı ki bu konuda 1910 yılında Erzin’i ziyaret eden Anadolu’da Tanin isimli gazetenin muhabiri Ahmet Şerif’in notlarını tam metin olarak kitabın belgeler bölümüne koyarak o günleri yansıtmaya çalıştım. Cebel-i Bereket Sancağı Merkezi’nin ilk defa, Payas’ta (Payas Belediye Başkanlığı 5.2.1941 yılında kuruldu)(96) kurulduğunu, sonra Osmaniye-Yarpuz’a taşındığını ve daha sonra Erzin’e nakledildiğini Ahmet Şerif’in yazısından anlıyoruz. Aynı yazıdan Liva Merkezi’nin mart 1910(97) tarihinden sonra da Erzin’den Osmaniye’ye nakledildiğini ve Erzin’in cezalandırılarak idari açıdan Karye (Köy) yapıldığını kitabımızın arkasında sunduğumuz Osmanlı Arşiv Belgesi’nden net olarak tespit edebiliyoruz.
Geçmişte idarenin temel taşı olan Jandarma Teşkilâtı Erzin Karamustafalı Mahallesi’ndeydi. Ayrıca, Erzin’e bağlı olarak Kısık ve Sayınönü (1926) mevkiinde bulunan 2 ayrı Jandarma Karakolu da genel emniyeti sağlamaktaydı.(98)
#CEBEL-İ BEREKET MUTASARRIFLIĞI İDARİ TAKSİMATI
TARİHİ | VİLAYETİ | İLÇESİ | MÜLK AMİRİ | DÜŞÜNCELER |
---|---|---|---|---|
1520 | Ayınteb | -- | -- | Halep Beylerbeyliği |
1568-1574 | Halep | Uzeyr | -- | Halep Beylerbeyliği |
1609 | Halep | Uzeyr | -- | Halep Beylerbeyliği |
XVI. yy | Adana | Uzeyr | -- | Halep Beylerbeyliği |
XVIII. yy | Adana | Uzeyr | -- | Adana Eyaleti |
1831-1856 | Adana | Liva-ı Uzeyr | -- | Adana Eyaleti |
1856-1857 | Adana | Liva-ı Uzeyr | -- | Adana Eyaleti |
1865-1867 | Adana | Liva-ı Uzeyr | -- | S.D.A.O * |
1873 | Adana | Payas | -- | S.V.A. ** |
1887 | Adana | Cebel-i Bereket | Cevdet Paşa | S.D.A.O |
1888 | Adana | Cebel-i Bereket | Ömer Şevki Paşa | S.D.A.O |
1889 | Adana | Cebel-i Bereket | Mehmet Salih Bey | S.D.A.O |
1890 | Adana | Cebel-i Bereket | Mehmet Salih Bey | S.D.A.O |
1891 | Adana | Cebel-i Bereket | Mahmut Bey | S.D.A.O |
1892 | Adana | Cebel-i Bereket | Mahmut Bey | S.D.A.O |
1893 | Adana | Cebel-i Bereket | Şükrü Efendi | S.D.A.O |
1894 | Adana | Cebel-i Bereket | Şükrü Efendi | S.D.A.O |
1895 | Adana | Cebel-i Bereket | Şükrü Efendi | S.D.A.O |
1896 | Adana | Cebel-i Bereket | Mustafa Rıfkı Paşa | S.D.A.O |
1897 | Adana | Cebel-i Bereket | Mustafa Rıfkı Paşa | S.D.A.O |
1898 | Adana | Cebel-i Bereket | Hayri Efendi | S.D.A.O |
1899 | Adana | Cebel-i Bereket | Salih Saib Paşa | S.D.A.O |
1900 | Adana | Cebel-i Bereket | Abdullah Paşa | S.D.A.O |
1901 | Adana | Cebel-i Bereket | Abdullah Paşa | S.D.A.O |
1902 | Adana | Cebel-i Bereket | Hüsnü Bey | S.D.A.O |
1902 | Adana | Cebel-i Bereket | Celal Bey | S.D.A.O |
1903 | Adana | Cebel-i Bereket | Mesut Efendi (99) | İ.Dahiliye |
1903 | Adana | Cebel-i Bereket | Mesut Efendi | S.D.A.O |
1904 | Adana | Cebel-i Bereket | Tevfik Paşa | S.D.A.O |
1905 | Adana | Cebel-i Bereket | Rıza Bey | S.D.A.O |
1906 | Adana | Cebel-i Bereket | Rıza Bey | İ.Dahiliye (Merkez Erzin) |
1907 | Adana | Cebel-i Bereket | Şükrü Paşa (100) (12.11.1907 azledildi) | İ.Dahiliye (Merkez Erzin) |
1908 | Adana | Cebel-i Bereket | Mahmut Nedim Paşa | İ.Dahiliye |
1909 | Adana | Cebel-i Bereket | Mehmet Asaf Bey | S.D.A.O |
1910 | Adana | Cebel-i Bereket | Vasıf Bey | S.D.A.O (Merkez Osmaniye) |
1911 | Adana | Cebel-i Bereket | Tahsin Efendi | S.D.A.O (Merkez Osmaniye) |
1912 | Adana | Cebel-i Bereket | Ahmet Galip Efendi | S.D.A.O (Merkez Osmaniye) |
1912-1923 | Adana | Cebel-i Bereket | -- | (Umraniye adı Dörtyol olarak değiştirildi) (101) |
1923-1933 | Cebel-i Bereket | Dörtyol | -- | Yurt Ansiklopedisi (102) |
20.05.1933 | Adana | Dörtyol | -- | 2197 S.Kanun (103) |
7.7.1939 | Hatay | Dörtyol | -- | 3711 S.Kanun (104) |
19.6.1987 | Hatay | Erzin | -- | 3392 S.Kanun (105) |
1.9.1988-31.8.1990 | Hatay | Erzin | K.Mustafa Aydın | İlçe Teşkilatı Görevde (106) |
* Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye (Osmanlı Devleti İl Yıllığı)
** Salname-i Vilayet-i Adana (Adana İl Yıllığı)
KAYNAKLAR :
- Prof.Dr. Tuncer Baykara. Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası’na Giriş I. Anadolu İdari Taksimatı. Ankara 1988. Sevinç Matbaası.271s.
- Yılmaz Öztuna. Başlangıcından Zamanımıza Kadar Büyük Türkiye Tarihi C:III. İstanbul 1977. Ötüken Yayınları. 501s.
- Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşiv Kayıtları.
- Fazıla Akbal. 1831 Tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nda İdari Taksimat ve Nüfus. Belleten Dergisi. C:XV. 1951/10. S:60. S:617.
- Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye. 1856-1857
- Salname-i Vilayet-i Adana. 1873
- Türk Ansiklopedisi.C:X. Ankara 1960 Milli Eğitim Bakanlığı.512s.
- Yurt Ansiklopedisi C:I. İstanbul 1981. Anadolu Yayıncılık A.Ş. 728s.
- Son Teşkilatı Mülkiyede Köylerimiz. Ankara 19227.
- T.C. Devlet Yıllığı. İstanbul 1929. Devlet Basımevi. 759s.
- İdare Mecmuası. 1940/1. S:142. S:1429.
- Tahsin Demiray. Türkiye Yıllığı 1948. İstanbul 1948. Türkiye Basımevi. 450s.
- Türkiye Mülki İdare Bölümleri-Köyler. 01.11.1985. İçişleri Bakanlığı. 847s.
- Türkiye Mülki İdare Bölümleri-Köyler. 01.11.1985. İçişleri Bakanlığı. 847s.
- Resmi Gazete. 4.7.1987 tarih 19507 sayılı.
- Erzin İlçe Kaymakamlığı 1998 yılı brifing dosyasından.
- Belediyeler Yıllığı. C:1. İller Bankası. Ankara 1949. Güney Matbaacılık ve Gazetecilik TAO. 815s.
- Prof.Dr. Tuncer Baykara. Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası’na Giriş I. Anadolu’nun İdari Taksimatı. Ankara 1988. 271s.
- Süleyman Sökmen. DT: 1318(1902)
- İdare Dergisi. 1944/9
- Ulus Gazetesi. 5.2.1941.
- T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri. İ.Dahiliye. 1327.Z.9
- Süleyman Sökmen. DT: 1318(1902)
- T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri. İ.Dahiliye. 1320.L.19-32
- T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri. İ.Dahiliye. 1325.L.6-29
- T.C.Başbakanlık Osmanlı Arşivleri. İ.Dahiliye. 1330.R.4-11
- Yurt Ansiklopedisi C:I. İstanbul 1981. Anadolu Yayıncılık A.Ş. 728s.
- Resmi Gazete. 27.5.1933 tarih 2411 sayılı.
- Resmi Gazete. 11.7.1939 tarih 4255 sayılı.
- Resmi Gazete. 4.7.1987 tarih 19507 sayılı.
- İbrahim Emiroğlu. Geçmişten Günümüze Erzin. İzmir 2001. Tibyan Yayıncılık. 425s.